10 ağu 24
Fiziği bıraktıktan 3 yıl sonra, bugün, artık nihayet fizik öğretmeni olma isteğimden tamamen vazgeçtim. Vazgeçmek ne kadar zormuş... Bir çocukluk hayaline insan ne kadar anlamsız şekilde ne kadar tutunurmuş ben örneğiyim. Vazgeçtiğim tarih ve bir şeye bu kadar tutunmam, bugün artık psikolojik olduğunu bana şüphesiz şekilde ispatlıyor. Son birkaç günde kendi hayatıma dair anladığım bazı gerçeklerin en sonunda bundan vazgeçişle sonlanması çok garip geliyor bana şu an. Geriye dönük olarak yaşadığım ama adını koyamadığım her şeyin adını koydum artık. Hiç boşluk kalmadı. Bu adlar şimdilik içimde saklı. Yalnızca çok zor şeyler. Olmaması gereken şeyler. Hele ki kişinin kendi rızası olmadan hiç olmaması gereken şeyler. Bir kişinin bir şeye rızası varsa, sonuçlarını (kısa ya da uzun vadede) göze almış demektir. Ben yaşadığım şeyin sonuçlarını hiçbir zaman göze almadım mesela. Kişisel olarak asla tercih etmediğim şeylerdi. O benim için ayrı bir acı. Özgür irademle karar vermedim ben yani. Birileri hileyle bunu yaptı. Ve o birileri asla böyle şeyler yapmaması gereken kişiler. Bu böyle benim için ekstra zor bir konu oldu ve artık komple kapandı. Kişi, ona zarar veren kişiyi sezgisel olarak biliyor. Atıyorum içimizi sıkıyor, sevmiyoruz falan ama biri sorsa nedenini açıklayamıyoruz. Ben o nedenleri artık gördüm diyeyim. Ve insanlara saygı duymak gerçekten önemli. Ben mesela yaşadığım şeyleri anlatmama özgürlüğüne sahibim. Ama buna bağlı olarak verdiğim kararlara da başkaları saygı duymalı. Deşmenin, eleştirmenin, türlü yollarla kabahati bana bulmaya çalışmanın (ki bunu yapan direkt düşmandır zaten) hiçbir manası yok. Neyse bu şarkıyı da buraya bırakayım: https://youtu.be/q81_4dykSMw?si=E2_6u0qxcBN0MGge
Yorumlar
Yorum Gönder