16.11.24
İlk vizelerimin bittiği bu günlerden sesleniyorum... 🔊✊🏻✊🏻🤪
Matematik doz aşımı oldu bende! Dün derslere gidemedim hatta o yüzden. Midem bulanma safhasına geldi. Vize haftası oldu bu. 😂 Daha önce matematik ve fizik için hiç bu hale gelmemiştim. Çok şaşırdım kendime. Artık yaşlanıyor muyum yoksa normalleşiyor muyum... 😂🤦🏻♀️ Kendime yakıştıramadım ama... Cidden. 😂 Önceki bıkmayan halim daha güzeldi benim için. 😂 Sanırım bu ülkeyi benim bilim sevgimden korumak için biraz da, beni düşürecek şeyler oluyor. Yoksa başka ne gibi bir sebep olabilir beni durdurmak için... Hah...
Yazmaya başlayınca iyi geldiğini hisseder gibi oldum.
Size şimdilerde yaptığım bir yenilikten bahsedeyim. Kendi üniversitemin kütüphanesi normal bir kütüphane. Yani raflardaki kitaplara dokunmak yasak değil. (Öyle bir ünv.de de okumuşluğum var da...) Bende gidip gözüme ilk çarpan kitabı ödünç alıp okumak gibi bir "hobi" edindim. :)))) İçeriğinde ne var diye bile doğru düzgün bakmıyorum. Sadece benim gözüme çarpmış olması yeterli. Kütüphane 28 gün veriyor ama daha kısa sürede bitirdim şimdiye kadar aldıklarımı. Bunu yaparken mükemmeliyetçi olmuyorum. Yani aldığım kitabı tamamen anlamaya çalışmıyorum. Anlamam gereken yerleri anlayacağıma inanıp, sadece bitirme odaklı okuyorum. Her şeyi anlamak için ders gibi çalışmam lazım sonuçta. Onu yapmamak için bunun adı "hobi" zaten ya... 😂 Broca'nın beyni (Carl Sagan) diye bir kitap okudum mesela. Ve çok astronomik bir kitaptı o ayrı ama kitabın sonunda bağladığı yer çok garipti. Kalın bir kitap. Ama dediğim gibi her şeyi anlamak için uzun uzun düşünmedim.
Şimdi de bir roman okuyorum. Bana sorsanız, normalde "mantıken" bu romanı seçip de okur muydun diye, cevabım "hayır" olurdu. Sadece gözüme çarptı diye aldım. 500 sayfa civarı ve aslında okurken bana çok garip gelen bir tarzda da yazılmış ama nasılsa okutturuyor kendini. Bu da "mantıken" yaptığım şeçimlerin nasıl da her zaman doğruyu buldurtmayacağının bir ispatı daha oldu. Bunu çok kez hayat bana ispatladı zaten de... 🙄🙄🙄
Ve geçenlerde bir yazarın söyleşisine gittim. Yazarın adını bile duymamıştım. Sadece duyurusu gözüme çarptı diye gittim ona da. Yazarın hediye kitabının da sahibi oldum bu vesile ile. Daha okumaya fırsatım olmadı. Ama söyleşi çok iyiydi benim için.
Seneler önce Jim Carrey'in "Bay evet" diye bir filmini izlemiştim. Etkilenmiştim de, yaptım mı diye sorun, hayır. 😂 Filmde, jim, önüne çıkan tüm tekliflere "evet" demeye başlıyordu. Eğlenceli bir filmdi. :) Bana kimse pek bir şey teklif etmiyor genelde. 😂 Yeni bir şey teklif etmiyor demek daha doğru. Artık gözüme çarpanları, "hayatın teklifi" varsayıp, "evet" demeye başladım bende... 😂 Bunlar hep can sıkıntısından. 😂😂
Geçenlerde cadılar bayramında da birini korkuttum. 🎃
Kırk Yedi senin kim olduğun hakkında ufacık bir fikrim yok ama seni tanımak ve seninle arkadaş olmak istiyorum. Gördüğüm kadarıyla bu hayatı kendi kararlarıyla yaşayan birisin, bu da seninle tanışmak istemem için yeterli bir sebep. Gizlilikle alakalı endişelerin varsa ki benim yok "Einlahan" nickini instagrama yazarak bana ulaşabilirsin.
YanıtlaSilMerhaba, öncelikle teşekkür ederim. Gizlilik, güvenlik gibi endişelerim her zaman için var. O yüzden kimseyle gerçek anlamda tanış(a)mıyorum.
Sil